2008 yılı benim için hem ilginç, hem de çok keyifli geçen bir yıl olmuştu. O yıl, Evim dergisi için yapmış olduğum çalışmalar benim için çok farklı bir boyut açtı. Kendi evimi bir nevi fotograf stüdyosu haline getirip sevgili İbrahim Özbunar'la birlikte hoş kareler oluşturmuştuk. Daha sonra bu kareleri kendi yazılarımla birlikte yine Evim dergisi ekibi bir araya getirmiş ve derginin sayfalarında yayınlamışlardı.
Geçtiğimiz günlerde Evim dergisi Yayın Yönetmeni Sevgili Sevda Barandır'dan aldığım bir e-posta sonucu derginin 2010 Şubat sayısında blog adresim ve çalışmalarımı anlatan kısa bir yazı yayınlandı. Kendisine ve Evim dergisi ekibine buradan çok teşekkür ediyorum ve sevgilerimi gönderiyorum. İşte Evim dergisi 2010 Şubat sayısının kapağı...
30 Ocak 2010 Cumartesi
23 Ocak 2010 Cumartesi
Sevgi deyince...
Sizin aklınıza kimler geliyor "sevgi" deyince?...
Bazen bir sevgili, bazen bir arkadaş, bazen bir eş, bazen bir evlat ya da anne-baba... O anda en yoğun duygularınızla kime gönderme yapmak istiyorsanız, hemen onu anımsarsınız. Hatta bazen yanınızda olmayan, belki uzaklarda yaşayan, belki de bu dünyayı zamansız terk etmiş biri de gelebilir aklınıza. Her kim içinizden geliyorsa, bu albümün sayfalarına o kişinin fotograflarını yerleştirdiğinizi hayal edin ve bir de öyle bakın.
Bu albümü çok sevgili aileme armağan ediyorum. İyi günde, kötü günde hep yanımda olan, birlikte çok şeyler paylaştığımız bu güzel insanları çok seviyorum.
Dani - Letisya - Sara
Kızlarımızı işte buuuuu kadar seviyoruz...
Bu albüm 2009 yılında yaşanan güzel anları ve anıları içermektedir.
Sevgilerimle...
12 Ocak 2010 Salı
İngaaaa...
İşte o sesle hepimiz dünyaya geliriz. İlk nefesimizi o sesle alırız. Ve o gün başlar yeryüzündeki serüvenimiz. Bize bir de isim takarlar fikrimizi dahi sormadan. O isim bizim kimliğimiz olur. Onunla biliniriz, onunla seviliriz, onunla anılırız.
Geçtiğimiz günlerde ilk ingaasını duyuran bebeklerden biri de Daniel oldu. Takip eden pekçok ingaayı da sünnet töreninde söyledi. Tabii sünnetle ilgili sıkıntıların hepsi kısa sürede geçti. Yakında Daniel sevgili anne ve babacığının koynunda keyifli "agu"lar çıkarmaya başlayacak. Ona, tüm sevdikleri ile birlikte geçireceği sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.
Daniel'in anlamı:
"Tanrı benim yargıcımdır."
Sevgilerimle...
5 Ocak 2010 Salı
Yeni umutlara merhaba...
Yeni yıla coşkuyla girdik. Biraz dinlendik. Biraz toparlandık. Eski seneyi eleştirdik, yeni senenin beklentilerini oluşturduk. Şimdi çalışma vakti...
Sevgili arkadaşlarım Selda ve Jozi, benden bir dostlarına armağan etmek üzere bir hediye tasarlamamı istediler. Bu konuda bana güvendikleri için onlara teşekkür etmek istiyorum. Dostları 15 Ocak tarihinde 50. yaşgününü kutlayacak. Bakın ortaya nasıl birşey çıktı:
50 değil, 18 yaşındayım. 32 yıllık tecrübem var.
Detaylara girmeden önce şunu söylemek isterim: Bize armağan edilmiş olan günlerimizin değerini her an hatırlayabilmek için, hepimizin özel bir çaba harcaması gerek. Ancak bu çaba karşılığında gençliğin anahtarına sahip olabiliriz. Ve bu anahtarı doğru kullanmayı bilirsek, zaman denen saat lehimize çalışacaktır.
Bence bir hediyenin ambalajı da en az hediye kadar önemlidir. Bu yüzden hediyenin sunumu için de çok özendim. Tablonun ebatlarına uygun bir kutu yaptırdım. Bu kutunun içi, tablonun zarar görmemesi üzere süngerle kaplanmıştır.
Melih Bey'in doğumgününü yürekten kutluyorum ve kendisine buradan en iyi dileklerimi gönderiyorum.
Sara
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)