31 Aralık 2024 Salı

Ben Kimim?


Ben Kimim?

Yılın son günü geldi çattı. Ümitle beklediğimiz 2024 de acı tatlı hatıralarıyla bitti. En zor günler babamın gidişine şahit olduğum günlerdi. Tesellim ise bana yaşattıkları, öğrettikleri ve miras bıraktığı o güzel hatıraları oldu. Üç gün önce de serseri ruhlu şirinlik abidesi kedimiz Salsa’yı dedesinin yanına uğurladık. Bir yandan kayıplar, hastalıklar ve sevimsizliklerle cebelleşirken öte yandan güzellikler de hiç eksik olmadı. Keşke hepsini bir bir not edebilsem! Fakat ne yazık ki o kadar eli çabuk değilim. Yazmaya kalksam 5 gün düşünmem gerek bir sayfa not çıkarmak için. Boşver gitsin. Ama son günlerde okuduğum bir kitaptan bahsetmeden bu seneyi kapatmak istemedim.

İtalyan yazar Luigi Pirandello’nun “Biri Hiçbiri Binlercesi” isimli kitabı beni çok düşündürdü. Kitabın konusunu anlatmayacağım. Google’a yazdın mı çıkıyor zaten. Ama kaygısı çok önemli. Ben kimim? Ben Sara’yım, evet ama olduğumu sandığım Sara mıyım gerçekten? Ya da beni oldurmaya çalıştıkları mıyım? Ya da belki herkese göre farklı bir Sara’yım. Herkes beni kendi penceresinden, kendi perspektifinden, kendi algısından görüyor. Hatta kendi algıladıkları ile gördükleri Sara arasında bile fark vardır mutlaka. Bana atadıkları, layık gördükleri ve görmedikleri vasıflar vardır illaki. Her ne kadar bazı vasıfları ben kendimle özdeşleştirmesem de ya da tıpatıp öyle düşünsem de, öyle olsam da olmasam da… Düşünsene! Benden binlercesi var demek ki… Kızlarımın her birine göre, anneme göre, babama göre, sevdiceğime göre, arkadaşlarımın, komşularımın her birine göre, eski eşime göre, kedilerime göre, irtibatta olduğum ya da bir an için yolumun kesiştiği insanlara göre ve tabi ki kendime göre apayrı bir Sara var. Ve belki de bütün bu saydıklarıma göre olan Sara ile gerçek/mutlak ben arasında bile fark var. Kitaptaki karakter Vitangelo Moscarda’ya bu sorgulamayı yaptığı için delirmiş gözüyle bakıyorlar. Henüz bitirmediğim için sonunu ben de bilmiyorum. Fakat kitap bana güzel bir ufuk açıyor. Ve soruyorum: Ben kimim?

 Bu temel soruya yanıtlar arayan bir “Manifeste eden Jeneratör”üm ben. Belki uzak bir gelecekte Manifeste eden Jeneratör’ün ya da Human Design’ın ne anlama geldiğini anlatırım. O zamana kadar bilinmesi gereken tek şey “Ben kimim?” sorusunun benim (ve tüm jeneratörlerin) varoluşsal araştırmam ve soruşturmam olduğudur.  2025 yılında bu soruyla daha çok meşgul olacağım. Yanıtlar arayacağım. Fakat diğerlerinin bana biçtikleriyle değil, kendi içsel dengelerimin akış ile etkileşiminden doğan her yeni ben enerjisiyle…

Bekle beni 2025…